Teknolojinin son 100 yıldaki ilerlemesi, birkaç bin yıllık ilerlemenin daha da önünde. 20. yy. ın başında ve ilk yarısında gazetelerde yayınlanan "2000'li Yıllar Nasıl Olacak ?" araştırmalarının ve yayımlarının daha fazlası gerçekleşti. Jules Verne'in "Aya Yolculuk" kitabının üzerinden bir asır geçti geçmedi, insanoğlu aya ayak bastı.
Bugün artık evden dışarı adım atmadan tüm işlerimizi halledip alışverişimizi yapabiliyoruz. En uzaktaki yakınımızdan sosyal medya aracılığla haberdar olabiliyoruz. Beğenmediğimiz bu durumu/kişiyi sosyal medya etiketleri aracılığla saniyede linç edebiliyoruz. İnsanların elinde muazzam bir güç var. Güzel ama bunu yararlı kullanmak da çok önemli. Yani çizgi filmlerdeki gibi güç kötünün elinde olmamalı.
Peki kötülük/iyilik ölçütü nedir ?
Sevdiğimiz-sevmediğimiz kişi ayrımına göre mi ? Hayır, tabii ki de. Güç tamamen bilgiyle alakalıdır. Bilginin tek kaynağı da ne internet ne de tv.dir. Sadece ve sadece kitaplardır. Bakın çevrenizde bu nasıl üniversite bitirmiş, bu nasıl bu mesleğin saibi olmuş, dediğiniz insanlar vardır mutlaka.
İşte, bunun tek sebebi sadece test çözüp sosyalleşmemiş-bakkaldan ekmek almaktan aciz-çocukların yetişip bu mesleklere sahip olmasıdır. Ülkemizin okuma istatistikleri-aslında olmayan istatistikleri de denilebilir- göz önüne alındığında bu tip diplomalı ama tabiri caizse boş insanların artması işten bile değil. Ellerde cep telefonuyla, etiketlerle, bir şeylerden şikayet edilerek hiçbir yere varamayız. Okuyarak saygı duyarak ulaşabiliriz güzelliklere, doğrulara, ve mutluluğa. Bizi kurtaracak olan kitaplardır.
Etkin bir şekilde nefret edilmek, etkin bir şekilde hoşlanılmak kadar iyidir; baştan aşağı dayanılmaz bir durum olan adsızlık ve yalnızlığı sonlandırır.
YanıtlaSil