muğla etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
muğla etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Nisan 2014 Salı

ELEŞTİRİ: MANDIRA FİLOZOFU

    

  
  



  












   Filme gösterime girdiği 4 Nisan'ın ertesi günü gittim.Hatta üstüne bir de bu filmden yola çıkarak bi önceki yazımı yazdım; ama bi türlü filmi değerlendiremedim. Geç de olsa artık yazmam gerekiyor; çünkü yine Muğla'da çekilmiş Muğla ağzının kullanıldığı bir filmle karşı karşıyayız.
   Film Birol Güven'in yıllara meydan okuyan dizisi "Çocuklar Duymasın"daki muhalif filozof Mustafa Ali'nin filmi. Her şeye "karşı" olan Mustafa Ali(Müfit Can Saçıntı), Bodrum'un Çökertme köyünde dünyadan yalıtılmış biçimde doğal bir hayat sürmektedir. İş adamı Cavit(Rasim Öztekin), karısı için M.Ali'nin de hisse sahibi olduğu denize nazır toprakları alıp tatil köyü yapmayı planlamaktadır; ancak Mustafa Ali hissesini satmaz; çünkü paraya "karşı"dır. Yoksulluktan gelip tuttuğunu koparan bir iş adamı olan Cavit, M. Ali'nin bu anarşist "karşı"cı tutumu karşısında M.Ali'yi ikna etmek amacıyla sürekli yanına gidip gelirken onun felsefi tutum ve davranışlarından etkilenerek gitgide iş hayatından uzaklaşır ve hayatın anlamını çözer. 
 Film; Çocuklar Duymasın, Seksenler, Doksanlar gibi espri ve sahnelerinin gitgide tahmin edilebilir olduğu komedi dizilerinin yapımcısı Birol Güven'e ait. 
 Filmdeki Muğla ağzı üzerinden zorlama küfür edip espri yapmaya yönelik sahnelerde pek gülmedik, olmamış, hele ki Muğla ağzı Gülfidan Hanım-ki kendisi Muğlalıdır-hariç çok başarısız. Karakterler derinliksiz, Hele ki Cavit'in karısı ve yine ne olduğunu analayamadığımız kokoş arkadaşı çok basitler.
 Neticede hiçbir şeyiyle tam olmamış komedi ve Muğla ağzının piyasadaki etkisiyle kotarılmaya çalışılmış bir film; ama olmuyor işte öyle Muğla ağzı, köylüler ve bakir görüntülerle film yapılamıyor maalesef.
 İnsanlarımızın bu filmden etkilenmesi ve M. Ali'nin, "Daha kaç Iphone görebilirsin ki bunu bulan adam bile 4 tane görebildi." sözünden etkilenip neredeyse hayatının mottosu haline gelmiş gibi yansıtması da yine ülkemin okumamasından kaynaklanıyor. Oysaki insanımız birkaç kitap okusa çok daha güzel mottolar edinebilir kendisine. Olmadı google'a "özlü sözler" yazıp feyste paylaşsa; ama hak verdiğim de olmuyor değil; insanların parayı ve metayı ilahlaştırması; her şeyden, tüm insani değerlerden üstün tutması neticesinde M. Ali gibi  insanları görünce etkilenmesi ve hayata dair düşünmesi için bir es olması açısından da kıymet arz etmiyor değil.
Notum:5,5/10

21 Nisan 2014 Pazartesi

SİNEMADA MUĞLA VE MUĞLA AĞZI



 Efendim, bir Muğlalı olarak Muğla'da çekildiğini bilmeden yine Muğla'da  bir filme gittik: Mandıra Filozofu. Filmdeki yaygın Muğla ağzı kullanımı ve sinemada Muğla üzerne düşünmeye ve bu yazıyı yazmaya karar verdim.





  Muğla'da film çekip Muğla ağzı kullanılmaya 2006'da kendisi de hemşehrimiz olan başarılı yönetmen Yüksel Aksu tarafından çekilen, OSCAR'da en iyi yabancı filmler dalında Türkiye'yi temsil eden "Dondurmam Gaymak" ve  2011 yapımı "Entelköy Efeköy'e Karşı"da rastladık. 
 Yüksel Aksu ilk filmi "Dondurmam Gaymak"ta bir tane yarı-profesyonel oyuncu hariç tamamı Muğla halkından oluşan bir film çekerek ve bununla da Türkiye çapında beğenilen bir iş yaparak müthiş bir başarıya imza attı. Keza ikinci filmi "Entelköy Efeköy'e Karşı"da da aynı başarıyı tekrarladı. İki filmde yöremiz insanın kapitalizm karşısındaki duruşunu anlatır: İlk filmde bir dondurmacının büyük dondurma şirketleri ile rekabetini kendince dik duruşunu, ikinci film ise topraklarında büyük sermayenin yapmak istediği termik santrala karşı halkın parayı tercih edişini anlatır. Muğla ağzı bu filmlerde yerli halkın da etkisiyle müthiş başarılı biçimde kullanılır.Bu iki film de artık bizim için bir düğün keşkeği, bir zeybek, bir Ormancı türküsü neyse o kadar kıymetli ve sahip çıkılması gereken varlıklardır; bir nevi kültürel zenginliğimizdir. 
80'li yıllarda Bodrum'un keşfedilmesiyle çekilmeye başlayan Türk filmlerinde Muğla ağzına pek rastlamayız. Bu filmlerde genellikle büyükşehrin karmaşasından ya da bir aşk macerasından gönlü yaralanıp kaçıp gelmiş kıyıdaki salaş meyhanede rakı-balık yapıp dertlerinden kurtulamaya çalışan insanları konu alır. Bu filmlerde yerli halk masumdur,temizdir;yerli ahaliden çok fazla kişi görülmez. Eski bir balıkçı teknesinin kaptanı, birkaç esnaf; bu yerli tipler genellikle Yeşilçam'ın eski oyuncularıdır, yörenin ağız özelliklerini pek kullanmazlar; temiz, insancıl tiplerdir.
 Yaşamak Bu Değil(1983), Sultanoğlu(1986), Seni Kalbime Gömdüm(1982), Alev Alev(1984) akla gelen ilk filmlerdir.

Dosya:Alevalev84.jpg

 Daha sonra Türk sinemasının derin sessizlik döneminden Muğla'da nasibini alır taa ki 98 yılındaki
Cem Yılmaz ve Mazhar Alanson'un başrolleri paylaştığı"Her Şey Güzel Olacak" filmine kadar. Film Bodrum-İstanbul arasında iki kardeşin hikayesini anlatır.Yine Muğla ağzına pek rastlamayız bu filmde de.
Dosya:Herseycokguzelolacak.jpg

 Peki yabancı filmler açısından Muğla dersek de 2012 yapımı bir Bond filmi olan "Skyfall"ın Türkiye sahnelerinde Fethiye' de yer aldı. Ve son olarak Russell Crowe'ın son filmi olan ve Cem Yılmaz ile Yılmaz Erdoğan'ın da yer aldığı "The Water Diviner"da Fethiye'de Kayaköy ve Tlos Antik Kenti'nde çekildi.   
 Hep filmlerden bahsetmişken aslında dizilerin katkısını da azımsayamayız; çünkü 80'lerden Dondurmam Gaymak(2006) filmine kadar sinemada Muğla ağzı pek yer almaz. Taa ki 2004 yılında Küçük Emrah'ın çektiği "Büyük Yalan" dizisine kadar. Ve bundan sonra da Muğla ağzının doğal sevimliliği ve komedisini keşfeden yapımcılar tabir yerindeyse  yardırdılar, Muğla ağzının yaygın olarak kullanıldığı dizileri: Baba Ocağı (2008), Düriye'nin Güğümleri (2010). Hatta Çocuklar Duymasın'ının yeniden çevrimindeki Denizlili dünürler de muhtemelen Muğla ağzının popülerliğine kapılmayalım diye yapımcılar tarafından en yakın ağız özelliklerine sahip Denizlili yapılırlar.(Not: Muğla ağzına en yakın ağız özellikleri Denizli'ye aittir. Komşularımız Antalya'nın, hatta ilçemiz Fethiye'nin bile ağız özellikleri Muğla ağzına benzemez.)
 Ve tabii tüm bunların içerisinde Yüksel Aksu ve filmleri apayrı bir yere sahiptir;çünkü onun filmleri bizi yani Muğlalıların hayatını, kültürünü, özlü sözlerini, küfürlerini yansıtır.

 Kendisinin yapım aşamasındaki son filmi "İftarlık Gazoz'u da heyecanla bekliyoruz."