2008'den beri milyonları sinema salonlarına sürükleyen Recep İvedik serisi 4. filmiyle 21 Şubatta izleyiciyle buluştu ve Türk sinemasının tüm zamanlarının hafta sonu açılış rekorunu kırdı: 1.641.402 kişiyi salonlara çekti ki ben de ertesi gün (22 Şubat) saat 22:15 seansına zor yer bulabildim ve bilet bulamadan dönen birçok kişiye şahit oldum. Salon sayısı fazla olsaydı bu sayı 2 milyonu bulabilirdi ki Türkiye'deki etkin durumdaki salonların % 48'inde Recep İvedik-4'ün gösteriliyor olmasına rağmen.
Bu sayısal verilerden gelelim filmimize.(Bi kere bu kadar neden geç yazdım ben de bilmiyorum; ama 10 gündür bu yazıyı yazmanın sancısını çekiyorum.)
Efendim halkımızın kahramanı Recep İvedik, 4. filminde mahallenin çocuklarının top oynadığı son yeri satın alıp AVM yapmak isteyen kalantor iş adamına savaş açar ve bu iş için gerekli olan 300.000 lirayı bulmak için Survıvor'a katılır. Türlü maceralar ve komediler yaşadıktan sonra yarışmayı kazanarak yurda döner ve arsayı satın alıp çocukların kullanımına sunar.
Evet, konusu bu kadar filmimizin; ancak diğer filmlerden daha gerçekçi olduğunu söylemek gerek. Hele 1. filmde bir cüzdan peşinden İstanbul'dan Antalya'ya gittiğini düşünürsek oldukça gerçekçi bile kalabilir. Ki o da zor bu devirde kim AVM arsasını çocuklar oynasın diye satın alır da olsun yine de o Recep İvedik, halk kahramanımız.
Bir Recep İvedik filminde tabii ki de en çok konuşulacak şey kesinlikle espriler. Filmde bel altı ve bol küfürlü espriler yok denecek kadar az. Belli ki Şahan bu tepkilerden yorulmuş; ancak espri bulmakta zor tabii 4. seriye gelmiş bir film için. Özellikle 1. filmdeki Murat esprisinin bu filmde Taylan'a evrilmesi bi nebze de olsa fikir sahibi yapıyor bizi. Güzel esprilerde yok değil, özellikle Kamil Koç ve kıl payı esprileri çok hoşuma gitti.
Diğer filmlerdeki gibi bu filmde de çok güçlü oyunculuk seçimleri ve yan roller yok. Nedeni ise basit: Recep İvedik gibi baskın bi' karakterin yanında çok da gerek duymamış, anlaşılan Şahan Gökbakar.
Neden bu kadar bayılıyoruz peki Recep İvedik'e ?
Çünkü bu sebeple sosyal araştırmalara konu olmuş Recep İvedik, bizim içimizdeki ilkel benliğimiz. Yapamadığımız kaba saba hareketler, küfürler, içimizde kalıp dobra dobra söyleyemediğimiz sözler olduğu için bu kadar seviliyor bence. Perde de kendisini görünce rahatlıyor ve basıyoruz kahkayayı.
Ha bu arada hayatta izlemem diyenlere de sözüm şu ki en azından Şahan eski bir arabeskten evrilme sinemacı değil, Recep İvedik'te zoraki entel değil; içimizden biri. İşte bu yüzden tavsiye ederim Recep İvedik'i 2 saat boyunca katıksızca gülüp kahkaha atmak için.
Notum: 7/10
İyi seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder