"Ebedî kudretin tek sahibinden alınan emir üzerine 1932 yılında dünyaya gelmişim. Çocukluğum şöyle-böyle geçti. Kıt imkanlara, Kıtlık yıllarına rağmen hala o günleri özlerim. Birçok kimseye o yılları anlatsam, "Özlenecek neresi var ? " diyebilirler; ama ben hep çocukluk yıllarımı sevdim. Şiir yazmaya küçük yaşlarda başladım; zaten bizim oralarda her genç şiir yazar. Bu tutku başka bir meşgalenin veya işin olmayışından kaynaklanıyor gibime geliyor. Ben de avareydim, boşluğumu şiirle doldurmaya çalıstım.
Benimle şiire başlayanlar yalnızlıktan, yardımsızlıktan dökülüp gittiler."
Böyle anlatmıştı şair "Beşinci Mevsim" kitabının arka kapağında yaşamöyküsünü.
Maraş'ta atadan dededen şair bir ailenin içinde dünyaya gelmişti şair. Yokluklar, şiirini her zaman mücadeleci yapmıştı. Hece ölçüsünü çok başarılı kullandı şiirlerinde.
Politik duruşu vardı; bir ara politikayı da denedi.son zamanlarda gazete köşesinde yazdığı günlük yazılarda sert eleştirilerde aldı. Koyu muhafazakar bir anlayışa sahipti; fakat sanata bakmak en doğrusu her zaman.
Asıl hazzı ise efsane şiir, şarkı, türkü; Karac'oğlan'ın "Elif"ine modern bir alternatif olarak "Mihriban" ile bıraktı.
Lambada titreyen alevi üşüten, tabiblerde yarasına ilaç bulamayan, her nesnenin bir bitimi olduğunu anlatıp aşka sonsuz anlam yükledi.
Ve aramızdan ayrıldı, Mihriban'ı bize bırakarak ve bu güzel vasiyeti bırakarak.
"Memleketimizin her yeri aynı. Orası da Müslüman toprağı burası da. Onun için ben nerede ölürsem oraya defnedin demişti. 'Biz sanatçı değiliz, milletvekili değiliz, onun için arkamdan alkış vesaire istemiyorum."
Sarı saçlarına deli gönlümü
Bağlamıştın,çözülmüyor mihriban
Ayrılıktan zor belleme ölümü
Görmeyince sezilmiyor mihriban
Yar,deyince kalem elden düşüyor
Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
Lambada titreyen alev üşüyor
Aşk kağıda yazılmıyor mihriban
Önce naz sonra söz ve sonra hile
Sevilen seveni düşürür dile
Seneler asırlar değişse bile
Eski töre bozulmuyor mihriban
Tabiplerde ilaç yoktur yarama
Aşk değince ötesini arama
Her nesnenin bir bitimi var ama
Aşka hudut cizilmiyor mihriban
Boşa bağlanmış bülbül gülüne
Kar koysan köz olur aşkın külüne
Şaştım karabahtım tahammülüne
Taşa çalsam ezilmiyor mihriban
Tarife sığmıyor aşkın anlamı
Ancak çeken bilir bu derdi gamı
Bir kördüğüm baştan sona tamamı
Çözemedim çözülmüyor mihriban
Abdurrahim KARAKOÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder