24 Kasım 2015 Salı

Eleştiri: Spectre- James BOND

 


Kuşkusuz, Ian Fleming II. Dünya Savaşı'nda çalıştığı İngiliz donanmasının istihbarat biriminden etkilenerek kurguladığı, bir kuş bilimciden adını alan kahramanı James Bond'un-namıdiğer 007-gün gelip 25. filmi çekilen, sinemanın en uzun soluklu serisi olan, 250-300 milyon dolarlara çekilen bir filme-küresel fenomene- dönüşeceğini tahmin etmemişti.
 2006'dan beri 7. Bondluk görevini yapan ve açıklandığı zaman beni hayal kırıklığına uğratan başrol oyuncusundan ziyade kötü yan role uygun olduğunu düşündüğüm-Hakkını yemeyeyim Katyn filminde iyiydi- Daniel Craig'in son filmine erişmiş olduk.
 Ancak Craig beni hayal kırıklığına uğratsa da yapımcılar ve senaristler bir hayli üzerinde çalışıp eskinin sığ, çapkın Bond'undan ziyade "Casino Royale"ile daha derinlikli, duygusal bir karakter yaratmayı seçtiler ki başarılı da oldular. Bond'un Vesper'e olan aşkını ve filmin sonunda Vesper'in boğulma sahnesini halen anlamış değiliz. Bu belki de George Lazenby'nin tek filmliğine Bondluk yaptığı 69 yapımı "Majestelerinin Gizli Servisinde" filminde Bond'un evlenmesinden bu yana özel hayatındaki en köklü değişiklikti. Bu derin değişim sonuç verdi ve 2012 yapımı "Skyfall" da Bond'un tüm geçmişine ve kökenlerine atıfta bulundu. Duygusal bağının çok güçlü olduğu anne gibi gördüğü M'i kurtarmaya çalışmasıyla zirve yaptı. Film o derece yoğun duygusallık ve geçmişe atıfta bulunuyordu ki aksiyon sahneleri az gelmişti.
 Yönetmen Sam Mendes aynı kalsa da 25. Bond filmi "Spectre" de geçmişe atıf eski düşmanlar ve klasik Aston Martin seviyesindeydi. Bond hayranları ve serinin eski filmlerini izleyenler mutlaka Spectre ismini duyunca heyecanlandık. Ne de olsa gizli bir örgüttü karşımızda olan ve amaçları da aynıydı hep:  Dünyayı ele geçirmek!
 Filmde İngiliz istihbaratına sızmış Spectre örgütü üyesi C, 00 birimini kaldırmak istemektedir ve M rolüyle buna direnen-Judi Dench'ten sonra da bu rolü hakkını vererek yapmaktadır.- Ralph Finnes vardır. Oyunculuklardan söz açılmışken bolca reklamı yapılan 50'lik Monica Belluci'nin sadece filmin başında olması da şaşırtıcı. Lea Seydoux ise çok da iz bırakmayan bir Bond kızı olarak tarihteki yerini alacak bence.
Daniel Craig de her zamanki gibi iyi rol yapıyor ve gayet sert.
Filmin müziği ise Skyfall'daki Adele performansından, geçmişteki Madonna(Başka Gün Öl-2002) vb başarılı performanslarından sonra oldukça silik. Hatta o derece ki şarkının adını bile yazmıyorum işte al.
 Filmde muhtemelen bir taraftan da bundan sonra da karşımıza çıkması muhtemel Spectre'nin kötü adamının Blofeld'e dönüşümü var.
 Bond arabasının filmin hemen başında İtalya'da bir nehre uçması da açıkcası üzdü beni.
Bond'un Açılış sahnesi Meksika'daki Ölüler Günü kutlamasındaki karmaşa ve aksiyon çok güzeldi açıkcası. Bond filmlerine yakışır biçimdeydi. Ancak 2006'dan beri bir derinlik yakaladığını düşündüğüm Bond'un, öldürdüğü Scarrio'nun karısıyla hemencecik sabahlaması da açıkcası serinin derinliğinden sapma olarak gözüme battı.
 Netice de Bond afişini gördüğü zaman sinemaya koşarak giden birisi olarak hatta türlü sevimliliklerle gişe görevlisinden afiş koparıp evine giden ve heyecanla bir sonraki filmi bekleyen birisi olarak film çokça olumsuz eleştiri alsa da ben yine de heyecanla izledim.
Not:7/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder