3 Temmuz 2013 Çarşamba

GORKİ'DEN



   "Gelişim, insanın kendini avutması için icat edilmiştir.
Hayat, akla aykırı ve anlamdan yoksundur.
...
   Hayatımızı işlerimizi kolaylaştırmak isterken yaşamı karmakarışık hale getiriyor, çalışmalarımızı çoğaltıyoruz.Fabrikalar ve makineler hep daha fazla makine yapmak için çalışıyor.Bu ise saçmalıktır! İşçilerin sayısı gün geçtikçe artıyor, oysa buğday üretimi için gerekli olan sadece köylülerdir.Buğday insanın emeğiyle doğadan alabileceği tek şeydir.İnsanın gereksinimi ne kadar az olursa o denli mutlu olur.İstekleri ne kadar fazla olursa özgürlüğü o kadar kısalır."
 Benim Üniversitelerim-M.GORKİ


2 Temmuz 2013 Salı

ELEŞTİRİ: SUPERMAN-MAN OF STEEL

  

   1938'den beri kendisi dünyalı olmasa da dünyamızı kötülerden koruyan kırmızı külotunu daima pantolonunun üzerine giyen kırmızı pelerinli kahramanımız Superman'ımızın 75. seneyidevriyesine hep birlikte eriştik.
   75. yılında çekilen  "Man of Steel" filminden önce son klasik Superman olan 2006 yapımı büyük başarısızlık diye adlandırılan "Superman Dönüyor"a bakmak faydalı.
    Ondan önceki filmlere zaten yorum yapmaya gerek yok C.Reeve'in oyunculuğu ve ilk uyarlama olması sebebiyle 1978-87 arasındaki Superman filmlerine zaten saygımız büyük.
   Gelelim bundan sonra 19 sene beklenilip çekilen 2006 yapımı "Superman Dönüyor"a.Bu filmde Superman'e hayat veren Brandon Routh'un o döneme kadar ki en ciddi yapımıydı bu film.Filmde hayat verdiği Clark Kent kıyafet ve duruşuyla klasik tarzda bir Superman'dı. Filmde klasiğin dışında olan tek şey ise Luıs Lane' nin evli ve çocuklu olmasıydı belki de.
   İşte bu 5 filmi Superman'ın klasik dönemi adlandırabiliriz; çünkü son film apayrı bir çizgiden başlamış bulunmakta ve bi nevi modern Superman yorumu olarak adlandırabiliriz.
   Neden peki modern Superman ?
   Öncelikle "Man of Steel"de yani "Çelik Adam"da Superman'ın kıyafetinin en karakteristik parçalarından birisi olan kırmızı külot yok. Hımm bence iyi de olmuş. Bu kıyafet gayet demode olmuştu ve yeni bir yoruma zaten ihtiyac vardı.
Kakülsüz ve kırmızı külotsuz Superman

   Bunun sebebi de projenin başında son "Kara Şovalye" efsanesinin yaratıcısı olan Chrıstopher NOLAN'ın olması. Kıyafet yeniden yorumlanarak adeta zırha dönüştürülmüş, yine bir Superman klasiği olan kıvrımlı kakülde kaybolmuş ki bu da doğru olmuş; o külot kalktıysa kakül de kalkmalıydı zaten.
   Oyuncu kadrosu olarak 2006'daki başarısızlıktan sonra (Bence çok büyük bir başarısızlık değildir, daha ince ayrıntılarla üstüne gidilseydi daha başarılı bir 2. film olabilirdi.) kadroya sağlam yatırım yapılmış: Russell Crowe(Jor-El, Superman'ın babası), Kevın Costner(Jonathan Kent, babası), Mıchael Shannon(General Zod, Superman'ın Kripton gezegeninden gelen düşmanı).
   Başrollerden ise açıkcası o kadar emin değilim.Çoğu kişinin şimdiden tüm zamanların en iyi Superman'ine aday gösterdiği Hanry Cavill'in, İffet dizisinden tanıdığımız İbrahim Çelikkol'dan hallice olması, film boyunca karaktere kendisinden bi şey katmamış olması(Rolü yorumlayan kesinlikle C.Nolan), Superman'ın klasik uçuş hareketini bile acemice yapmış olması(Görsel efektler olmasaydı kesinlikle sırıtırdı.) ben de çok olumlu bi izlenim bırakmadı. Keza Amy Adams'ın sırıtması da filmin başarısının yapımcıya, yönetmene ve güçlü yardımcı oyuncu kadrosuna bağlamamıza neden oluyor.
   Hollywood'un süper kahraman filmlerindeki moda akımı olan kahramanın tarihsel köklerine dönüş "Çelik Adam"da da başarıyla uygulanmış; babası Jor-El tarafından, yok olmakta olan Kripton gezegeninden dünyaya gönderilen Kal-El'in yani Superman'ın Kent ailesi tarafından büyütülmesi, okuldayken Clark'ın mucizeler göstermesi gibi sahneler filmin başından geri sarmayla oluşan klasik flash-back'ler yerine kısa sekanslarla izleyiciye yansıtılması oldukça başarılı olmuş ve filme hareketlilik katmış. General Zod'un yeni bir gezegen kurmak istemesi ve Kal-El'den hem intikam alması hem de kodeksi (kriptondaki doğmamış çocuklar) istemesi sebebiyle dünyaya saldırması da gayet başarılı ve tutarlı bir neden olarak duruyor.
   Filmdeki görsel efektler gayet başarılı. Superman, babası veya General Zod ile konuşurken bir şeyler anlatırken arka planda da görsel efektlerle desteklenmesi oldukça başarılı olmuş.
   Ama filmdeki fazla "Star Wars"vari uzay gemili, lazerli hava özentilik sayılabilecekken Supermen'in kökenindeki Kripton gezegeni durumu kurtarıyor.
Kelepçeli Superman
   Filmdeki Loıs-Clark ilişkisi de sondaki klasik Hollywood öpüşmesini saymazsak arka palnda kalıyor; yani çok güçlü bir aşk havası yok; ama aşk kokusu var.
   Düşmanlarını pek de öldürmeyen Superman'ın final sahnesinde insanları kurtarmak için General Zod'u trajik biçimde öldürmesi ise yönetmen Zack Snyder'in başarısına başarı eklemiş.
   Her ne kadar yönetmenin başarısı olsa da Chrıstopher Nolan'ın filmdeki etkisi bariz ortada.
Superman'ın zırhı-klasik maviden oldukça uzaklaşılmış

   "Batman" serisindeki gitgide karanlıklaşan süper kahramanımıza "Superman" serisinde de şahit olmamız muhtemeldir. Son film "Kara Şovalye Yükseliyor"da Batman'ın kötü adam Bane'den acımasızca dayak yemesi sahnesi Superman'da ise elinde kelepçeyle dolaşması sahnesi, karakterlerin yeniden yorumlanışı, başrollerin oldukça kaslı olması, kıyafetlerin neredeyse zırha dönüşmesi (hatta Batman'da Betmobil'in tanka benzemesi), kahramanların tarihsel köklerine atıflar, insani tarafları, zaafları, zaman zaman kaybetme duygusuna bürünmeleri bizim süper kahrama filmlerinde pek de alışık olmadığımız; ancak C.NOLAN'ın serilerinde gördüğümüz bir durum.
   Biraz olumsuz yanları olsa da çocukluğumuzun kahramanlarından birisinin daha böyle başarılı uyarlanması beyazperdede olması C.NOLAN'ın başarılı yorumuyla bizi pek de mesut etmiş bulunmakta ve serinin 2. filminin yolunu gözlemekteyiz.