3 Ekim 2017 Salı

MUTLU AŞK YOK Kİ DÜNYADA

 
Aslında hiçbir şey kâr değil insana
Ne gücü ne zayıf yanları ne de yüreği
Gölgesi bir haç gölgesidir kollarını açsa
Ve kırar göğsüne bastırırken sevdiği şeyi
Tuhaf bir ayrılıktır hayatı kapkara
              Mutlu aşk yok ki dünyada

Hani giydirilmiş erler bir başka yazgıya
İşte o silahsız askerlere benzer hayatı
Sabahları o yazgı için uyanmış olsalar da
Tükenmiştirler ve kararsızdırlar akşamları
Söyle yavrum şu sözleri ve sakın ağlama
              Mutlu aşk yok ki dünyada

Güzel aşkım tatlı aşkım çıbanım derdim
Yaralı bir kuş gibi taşırım seni şuramda
Ve görmeden bakanlar şu halimize bizim
Süzdüğüm sözleri söylerler benden sonra
Ve her şey der demez ölür iri gözlerin uğruna
              Mutlu aşk yok ki dünyada

Yaşamayı öğrenmek bizimçin geçti çoktan
Ağlasın gece içinde kalplerimiz yan yana
En küçük şarkıyı mutsuzluktur kurtaran
Her ürperiş borçlu baştan bir hayıflanmaya
Ve her kitar havası beslenir hıçkırıkla
              Mutlu aşk yok ki dünyada

Acılara batmamış bir aşk söyle bana
Yıkmamış kıymamış olsun bir aşk söyle
Bir aşk söyle sarartıp soldurmamış ama
İnan ki senden artık değil yurt sevgisi de
Bir aşk yok ki paydos demiş gözyaşlarına
              Mutlu aşk yok ki dünyada
              Ama şu aşk ikimizin öyle de olsa

                                                 Louis ARAGON
                                                 Çeviri : Cemal SÜREYA

10 Eylül 2017 Pazar

...mış gibi yapmak

İnsanlar,
Öylesine mutsuz ki her şeyde çok mutluymuş gibi yapıyor..
Yalnız hem de "hasta köpekler" kadar yalnız ama sürekli arkadaş kanka ortamlarının aranılan adamıymış gibi yapıyor.
Öylesine az okuyor ki özlü-alıntı sözler paylaşıp kültürlüymüş gibi yapıyor.
O kadar kibirli ego yüklü ki karşı dağları yaratmış gibi davranıyor.
O kadar boş ve çok konuşuyorlar ki iki kulak ve bir ağzın anlam ilişkisini kavramış gibi bile yapmıyorlar.
 Ve tüm bunları gidermek zorunda insan. Beğenilmek, kendisini beğendirmek topluma kabul ettirmek. Bunun içinde tek bir şeye ihtiyacı var insanın: akıllı telefon !
 Hayatları uçlarda ve muazzam bu tip insanların. Eski Türk filmleri gibi adeta. Ya çok dürüstler ya  deli gibi aşıklar ya da hep sırtından vurulmuş bu insanlar. İçtikleri kokteyl, gezdikleri şehir, okuyormuş gibi yaptıkları kitap, pasaport arasına konulmuş bileti, oturdukları kafe, yedikleri yemek yeryüzünün en muazzam şey'si adeta.
İnsan ilişkileri, akrabaları, bebişleri-paşa ya da prenses olması yüksek ihtimal- eşsiz zaten. Anne-baba, nene-dede yılda bir aranıp sorulsa da ilgili günlerde kesinlikle paylaşım itina ile yapılır. Empati duygusundan yoksunuzdur annesi, babası olmayanları hiç düşünmeyiz sadece deriz ki "Ah canım! Yazık!" İşte bu da basit bir sempatiden ibarettir.
V For Vandetta (2006) filminde en azından kahramanın yüzünde bir maske vardı ve maskenin ardında fikirler vardı.
 Artık fikirler zaten yok da en azından maskeler var: Bol filtreli pürüzsüz özçekimler !