12 Kasım 2016 Cumartesi

Haydi Söyle-Kalben


Çare

 Zaman geçtikçe daha az konuşuyorsa insan, olgunlaşmak değildir bu; bir çaresizliği kabulleniştir olsa olsa. Cevap versen neye yarar, kime neyi anlatsam, mücadele etsem n'oluru kavrayıştır ve insan varoluşunun ağır ve sancılı bir sürecidir. 
 İster bir dostuna, istersen sevdiğine anlat ya da mücadele et olmaz; kaybeder insan. Kaybetmeye mahkumdur çünkü. Zaten ölümü bile bile yaşaması en büyük kaybedişidir insanın ancak dünyevi işlere boğulur, hırsla çalışır, kibirlenir ve bu kaybedişi unutur. Ancak birisi ölünce fark eder ölümü. Durup birkaç dakika düşünür, dünyanın anlamsızlığını ve boşluğunu; sonra yine kaldığı yerden devam eder, kendince "hayat mücadelesine."
 Bu çok idealdir, hatta imrenilesidir; çünkü  insanın bir hayat karmaşası içinde yaşaması ve uğraşması hatta hiç okumayıp kültürlenmemesi, felsefi ve düşünsel tartışmaların uzağında bulunması ve kendince yorumlarıyla yaşaması başta da söylediğim gibi imrenilesidir
 Arabesk kalıpla ifade edersek "yaşarken ölmek"ten kat kat yeğdir, günü yaşamak. Oysa günü yaşayamayanlar hayattan zevk almayanlar vardır. Bunlar mutsuzdur, kaynağı farklı olmakla birlikte; kimi aştan mutsuzdur, kimi işinden, kimi yaşadığı şehirden vb. Uzar gider bu liste
 Çare; ya direnmektir, gülerek hayata katılarak ya da koyvermektir ipin ucunu. Kendi daimi mutsuz biri olarak herhangi bir çözüm önerim bu yüzden yoktur. 
    Sağlıcakla... 

Onarmak Zordur


Onarmak Zordur 


Şarkılar değil de
Hep kulaklar bitiyor,
Onarmak zordur.

Bir yürek üşümüş
Kapamış kapılarını,
Onarmak zordur.

Bir şey yitirilmiş
Hiç eskimeyecektir,
Onarmak zordur.

İnsanın içine düşen korku
Özgürlüğünden olmustur,
Onarmak zordur

Ölümü düşünmek yenilmek,
Sevmek ölümü yenmektir,
Onarmak zordur

Özdemir Asaf